Çalışma Saatlerimiz: Pts - Cts - 09:00 - 18:00, Pazar Günleri Kapalı
0212 231 00 00
Blog

BESLENME VE DIYET

BESLENME VE DIYET



“Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun.” Hippocrates.

Sağlıklı besleyicilik açısından dengeli bir diyet, fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak sağlığı daha iyiye taşıdığı evrensel olarak kabul görmektedir. Yediğimiz yiyecekler sağlığımızı korumakla ve hastalıkları engellemekle kalmaz, aynı zamanda sağlığı yeniden kazanmaya ve genç ve güzel görünmemize yardım ederler.

Yaşamak için Kurallar

Tutumlu olarak yemek yiyin. İnsan bedeni büyük miktarlarda ve karmaşık ölçülerde yiyeceği medenileşmiş, yerleşik insan olarak günlük temelde kullanamaz ve tüketemez. Yiyeceği yutmadan önce iyice çiğneyin. Bu özellikle, başta tükürükteki enzimle sindirilmesi gereken karbonhidratlar için gereklidir. Katı yiyeceklerin en iyi şekilde çiğnenmesi, meşrubatlarınsa katı yiyecekler kadar yavaş alınması gerekmektedir.
Yiyecek ve içecekte aşırı sıcak ve soğuklardan uzak durun.
Sağlık ve Güzellik için doğru beslenin.
Doğanın yöntemlerine göre beslenenler çok az sindirim problemi yaşarlar

Proteinler güçlü besinlerdir, besleyicileri sindirmek ve serbest bırakmak için özel koşullara sahiplerdir. Hayvansal proteinleri yiyeceklerle almanın en iyi yolları salata, yeşillik ezmeleri, Brüksel lahanası gibi yeşilliklerle almaktır. Bu sebzeleri tüketmenin en iyi yolu da bunları çiğ iken almaktır. Tofu, kuruyemiş ve tohum gibi ışık proteinleri insan diyetinde etin yerini tamamen alabilirler.
Haftada bir iki avuç kuruyemiş, et, yumurta ve diğer proteinlerden alacağınız bütün yağ ve proteini size sunacaktır.

Karbonhidratlar asitsiz meyveler ve hafifçe pişirilmiş sebzelerle birlikte yenmelidir.
Yağlar karbonhidratlı sebzeler, meyveler ve diğer hafif proteinlerle birlikte tüketilebilirler. En iyi yağlar tereyağı ve soğuk baskı sebze yağları ile kuruyemiş yağlarıdır, sıvı halde olmalılar mesela, Zeytin Yağı, Susam Yağı ve Makadamya fıstığı yağı.

Çiğ Sebze Salataları- Nişastasız çiğ sebzelerin büyük ve taze bir salatası, her gün protein ya da karbonhidrat öğünden önce yenmelidir. Aktif enzimler ve lifli kütleler sağlamasına ek olarak çiğ sebze salataları mükemmel bir vitamin, mineral, amino asit ve diğer yaşamsal besinlerin kaynağıdırlar. Salatanızı malzemelerinizi doğradıktan hemen sonra yemeye çalışın, çünkü bazı besleyiciler oksidasyon yüzünden kaybolabilir (Dr. Herbert Shelton ve V. E Irons).

Çocuklar
Çocuğunuzda akne, sivilce ya da diğer cilt problemlerinden varsa bir ay boyunca pastörize sütten sonra ona taze sebze suları, özellikle de havuç suyu içirin. Dahası kan dolaşımına girip dokuları besleyen gerçek besleyiciler sağlayarak çiğ sebzelerle çocuğun sağlığını etkileyen tatlı diş sendromundan da kurtulabilirsiniz. Kronik tatlı isteği bir parça da besinsel aç kalma sonucudur.

Meyveler- Bu biyolojik bir gerçektir ki taze çiğ meyveler ve kuruyemişler insan beslenmesi için gerekli bütün vitamin, mineral, doğal şeker ve amino asitleri içerirler. Çiğ ve taze meyveler ve yemişler serbest dolaşan amino asitler şeklinde “yapı taşlarını” sağlarlar. Bunlar enzimler ve vitaminlerle sinerji oluşturarak tamamlanır. Böylece bedeni her zaman korurlar, hayvansal proteinleri işlemek için gereken enerji ve sindirim stresi olmaz.
Birçok meyve özellikle de kavunlar ve asitli meyveler sindirim sorunlarına yol açarlar ve başka besinlerle birlikte alındıklarında çok az beslenme sağlarlar. Ancak tek başlarına yenildiklerinde ve yeterli miktarda alındıklarında insanın tam sağlık, gençlik ve canlılık için ihtiyaç duyduğu bütün enzimleri, vitaminleri, amino asitleri ve enerjiyi alırlar. Bunlar ayrıca oldukça temizleyici ve toksin atıcıdırlar. Her zaman portakal çevresindeki beyaz lifleri, elma ve ayva içini, üzümlerin kabukları ile çekirdeklerini yemeğe çalışın çünkü bu bölümler en güçlü enzimleri ve sağlıklı işlem, sistem inşası ve metabolizma için gerekli amino asitlerin çoğunu içerirler.
Meyveler boş bir mide ile alındıklarında besleyici faydalarını en iyi şekilde sunarlar. Bu yüzden gününüze meyve yiyerek başlayın.
Sabah karbonhidrat akşam da protein almanız gerekiyorsa öyle yemeğiniz tamamen taze meyvelerden oluşmalıdır. Meyvelere şeker ya da bal eklemeyin çünkü bu şekerle midede doğal meyve şekeri gibi harmanlanmıyor.
Haftada bir günü sadece meyve yiyerek ve meyveden başka hiçbir şey yemeyecek şekilde ayarlamak isteyebilirsiniz.

İlaç Olarak Yiyecekler
Besinsel terapi Batı tıbbının bütünleşmiş parçalarından biri olarak kullanılmaktadır. Ancak bugün birçok geleneksel batılı pratisyen, hastalarının yiyecek alışkanlıklarına bile bakmıyorlar onları teşhis ederken. Önemli diyet tavsiyelerinden de geri kalmıyorlar.

Engelleyici ve tedavi edici özellikleriyle kullanılabilecek bazı etkili yiyecekler

Sarımsak- Sarımsağın yoğun olarak tüketildiği ülkelerde kanser hastalıkları oldukça azdır. Çiğ tüketilmesi gereken sarımsak, sindirim borusundaki kurtların ve parazitlerin atılmasında da etkilidir. Libido’ ya tonik bir yükselme kazandırarak soğuk algınlığı ve gribe karşı da etkilidir. Taze sarımsağın gündelik tüketimi, bulaşıcı hastalıklara ve parazitlere karşı koruma sağlar.
Üzüm- Taze üzümde bulunan şekerler hücresel metabolizmalarda kullanılanlarla aynıdır: çoğunlukla saf glikoz, biraz früktoz ve levüloz. Bu doğal şekerler metabolik kullanım için hazır bir şekilde emilirler. Kara üzüm sindirim kanalı, karaciğer, böbrek ve kan için etkili bir toksin arındırıcısıdır. Suyu ve püresi, özel toksinlerden arındırıcı güçlü bioaktif bölümler içerir.
Ayrıca serbest radikal özellikleri vardır ve bu yüzden yaşlanamaya karşı etkilidirler.
Kiraz- Terapi amaçlı kullanılan kiraz, besleyici, toksinden arındırıcı ve sinir sistemi, yaşamsal organlar ve bezeleri tetikleyicidir. Kiraz diyabetik insanlar için de güvenlidir, çünkü içeriğindeki şeker İnsüline dönmeden kan dolaşımı tarafından emilir. Çocuklara içirilen taze kiraz suyu birçok sindirim rahatsızlığına iyi gelir ve enfeksiyonlara karşı direnci arttırır.

Not:
Çok aşırı dozlarda vitamin ve mineral almak sağlıklı olmanızı garantilemez. Çünkü kontrolsüz biçimde besin değişimleri sağlık ve uzun ömür garantisi veremez. Miktar değil denge kilit noktadır. Bu yüzden bir tıp pratisyeninin tavsiyesine göre alım yapılması önemlidir.
Terapi amaçlı yiyecekler ve içecekler
Mide, İnce Bağırsaklar, Karaciğer, Safra kesesi, Pankreas
Havuç, Pancar, Salatalık karışımları asidi dengeler, gazlara yardım eder.
Günlük bir iki litre su için.
Yoğurt her tür sindirime yardım eder, yararlı bakterileri yeniden düzenler, şişmiş ince bağırsak bağlantılarını rahatlatır. Günde iki kâse alın.
Ispanak (Ezme ya da suyu) sindirim kanallarını toksinlerden arındırır, incebağırsak şişkinliklerini rahatlatır. Salata içinde ya da havuçla karışmış bir biçimde sıvı halde tazeyken alınmalıdır. Günlük yarım litre yeterlidir.
Diğer faydalı yiyecekler: yeşil kabak, taze domates ve taze elmadır


Diyabet
Çalı fasulyesi, insülin talebinden dolayı tükenmiş pankreası yeniden düzenlemeye yardım eder. Hafifçe kaynatılabilir ya da taze havuç suyu ve Brüksel lahanası ile iyi tat vermesi içi karıştırılabilir.
Diğer faydalı yiyecekler:
Kuşkonmaz, salatalık ve taze ıspanaktır.

Obezite
Taze havuç suyu bütün sindirim kanalındaki atıkları temizler, karaciğeri toksinlerden arındırır ve endokrinal sistemi dengeler. Günde bir litre içiniz.
Havuç, pancar ve salatalık karışımı etkili bir metabolizma ve atık atılmasını tetikler. Günde bir litre için. İki parça havuç suyu, birer parça da pancar ve salatalık suyunu karıştırın.
Diğer faydalı yiyecekler: taze ıspanak (havuç suyuyla da harmanlanmış bir bardak suyu) Taze lahana, bütün taze sebzeler ve meyveler

AKNE VE VÜCUT KİRLERİ
Buğday Tohumu Yağı: yağların metabolizmasını arttırır, böylece cilt üzerindeki atım yükünü azaltır, sindirimi iyileştirir, besleyicilerin asimilasyonunu ve artık ürünlerin atımını düzenler. GÜNDE BİR İKİ KAŞIK ALINIZ.
Ezme ya da su haliyle salatalık, böbrekler yoluyla atık maddelerin çıkarılmasını kolaylaştıran güçlü bir idrar sökücüdür.
Sarımsak kan dolaşımını arıtır ve vücudu toksin maddelerinden arındırır. Vücuttaki iltihaplı bölgelere dadanan bakterileri öldürür. Taze ya da tablet halde alınmalıdır.
Diğer faydalı yiyecekler: ılık su içinde taze limon suyu, kaba yonca çayı, çiğ patates suyu günde yarım litre.  

ALERJİLER
Alerjiler toksinden arındırma metotlarıyla giderilebilirler.
Havuç suyu- karaciğeri, kanı ve incebağırsak kanallarını toksinden arındırır ve incebağırsak kanalını dengeler. Günde bir litre için.
Salatalık kan ve böbreklerdeki asit ile diğer toksinleri ortadan kaldırır. Böylece atık çıkarılması teşvik edilir, pH de dengelenir. Havuç suyu ile karıştırılabilir. Günde bir litre için.
Buğday tohumu yağı, yağ metabolizmasını iyileştirir, toksin maddelerinin birikmesini engeller, kandaki oksijen emilimini iyileştirir, böylece verimli, toksinden arınmış bir metabolizma sağlanır.
Diğer faydalı yiyecekler: Taze limon ve greyfurt (şeker ilavesiz), çiğ patates suyu, Arpa Çayı ve Yeşil Çay.

YORGUNLUK
Elbette kronik yorgunluktan şikâyetçiyseniz, bir pratisyene başvurmalısınız.
Havuç, Pancar ve Salatalık suyu için: Bu karışım, aktif enzimlerin güçlü bir şeklini ve kan dolaşımına katılacak organik besinleri sağlıyor, ayrıca böbrekleri alkalize eder ve temizler, sonuç olarak da kan kalitesi iyileşir, bitkinlik ya da yorgunluk hali de bu yolla aşılmış olur.  Her bir malzemeden eşit miktarda karıştırın ve günde bir litre için.
Havuç suyu belki de dünyadaki en iyi bütünsel tedavi besinidir. Vücuttaki her sistemi alkalize eder, temizler, besler ve uyarır; böyle olduğu için, günümüz stresli yaşamının yol açtığı sinir yorgunluğu için etkili bir antikordur.
Diğer faydalı yiyecekler: Çiğ ıspanak, pekmez, buğday tohumu, soya fasulyesi ve lesitin.
Besinsel eksikliklerinden dolayı işlenmiş yiyecekler kronik yorgunluğa sebep olabilirler.  
 YAŞLANMA Cilt yaşlanması büyük ölçüde genetikle ve güneşe maruz kalmakla ilgilidir. Eğer geç yaşlanmak istiyorsanız, güneşten uzak durun, kimyasal içermeyen güneş kremleri; kokuları ve renkleri kimyasal içermeyen güzellik kremleri kullanın, sigara içmeyin, sağlıklı bir diyetiniz olduğundan emin olun, düzenli uyuyun, düzenli egzersiz yapın ve çok fazla su için.
So What Can I Eat adlı kitabın yazarı Elisa Zeid, \"Halen sağlıklı alışkanlıklara ilgileniyorsanız, bunu bir adım öteye taşıyın ve diyetinize yeni yiyecekler ekleyerek onu daha iyi hale getirmeye çalışıp ek sağlık faydalarına ulaşın.” diyor.
Görünüşe göre hala doğal yaşlanma sürecimizi geciktirecek “sihirli iksiri” arıyoruz. Bir ürünün üzerine yaşlanmaya karşı etkili yazın ve nasıl hemen tükendiğini görün.
Bıçak altına yatmadan en iyiye ulaşmaya çalışıyorsanız, gizli bir malzeme burnunuzun ucunda. Bazı uzmanlar, yaşlanmaya karşı doğru cevabın manavlarda aranabileceğini söylüyor. Meyveler, sebzeler, yeşil çay ve antioksidan içeren ve yaşlanmayı geciktiren diğer sağlıklı besinler bu anlamda etkililer.

Yaşlanma Nedir?
Elbette sadece kırışıklar değil, hafıza kaybı, azalan beyin fonksiyonları, kalp hastalıkları, osteoporoz ve kanser gibi kronik hastalıklara yakalanma riskinin artması da yaşlılık sinyalleri arasındadır. Sağlık ve yaşlanma, daha uzun, daha sağlıklı bir yaşam sürme anlamıyla da tanımlanır. Ve birçok çalışma sağlıklı beslenme ile yaş ile bağlantılı ya da kronik hastalıklar arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur.
Amerikan Diyet Birliği’nin temsilcisi Susan Moores şöyle diyor: \"Diyet tercihleri, yaşlılığın başlangıcını ve yaş bağlantılı hastalıkları geciktirme konusunda kritik öneme sahiptir. Ne kadar erken başlarsanız, o kadar fazla fayda görürsünüz.”

Antioksidanlar
Bazı yiyecek ve içecekler Pitobesleyiciler denen güçlü maddeler içerirler, Bunların uzun yaşamın kapılarını açtığına inanılmaktadır. Pitobesleyiciler, antioksidan ailesinin üyeleridir ve serbest radikalleri silip süpürürler hem yaşlanmayla gelen hastalıkları engellerler hem de yaşlılığın getirdiği dış görünüşü.

Yaşlandıkça, oksidatif stresin uzun dönemli etkilerine ve hücresel seviyede şişkinliklere daha çok maruz kalırız (vücudun çok sayıda serbest radikale sahip olduğu bir durumdur). Teori şu ki antioksidanlar ve diğer yaşlanmayı geciktirici bileşenler serbest radikallerin zararlarından hücreyi korurlar ve yaşlanma etkisini en aza indirirler.
Antioksidanların ötesinde yiyeceklerdeki diğer bazı bileşenler de yaşlanmayı etkiler. Uzmanlara göre bunlar hücresel seviyede şişkinliğe olan etkilerine göre sınıflandırılabilirler.
Dermatolojist ve çoksatarlar listesinde kitapları ile tanınan Nicholas Perricone, MD şöyle diyor:  \"Bütün yiyecekler üç kategoriye girer: iltihabı arttıranlar, nötrler ve iltihap karşıtı olanlar.
Perricone diyor ki iltihap karşıtı ve antioksidan zengini yiyecekler seçerek hücresel seviyede yaşlılığı geciktirebilirsiniz.
\"Yaş bağlantılı değişimler, antioksidan içeren, şişkinlik karşıtı, renkli meyveler ve sebzeler tüketilerek tersine çevrilebilir”.
Diğer yandan, iltihabı arttıranlar kategorisine giren yiyecekler, yaşlanmayı hızlandırır diyor, Perricone ve şöyle devam ediyor: “Eğer doymuş ya da trans yağlı asitler, şekerler ve nişastalardan büyük miktarda tüketirsek insülin seviyesi fırlar ve şişkinlik karşıtı bir tepki doğar ve yaşlanma süreci hızlandırır.”
Sağlıklı yemek yemenin faydaları saymakla bitmezken Perricone yaşlanma sürecini etkileyen yegâne faktörün diyet olmadığının altını çiziyor. “Stres, hormonlar, ultraviyole ışınları ve zayıflayan bağışıklık sistemi de yaşlanmaya katkı sağlar.”
Yine de akıllı bir yaşam döngüsü kararları almak sizin elinizdedir ve yapılacak en iyi şeyler arasında hastalıklardan korunmak ve yaşlanmayı geciktirmek vardır.

Sağlıklı Yaşlanma için Yiyecekler
Maksimum faydalar için uzmanlar bir dizi sağlıklı yiyecek öneriyorlar: “Yiyeceklerin antioksidan ve iltihap karşıtı aktiviteleri hakkında bilgi sahibiyiz. Ancak serbest radikallere saldırmanın ve hastalıklardan korunmamın ötesinde bir şeyler olabileceğinden de şüpheleniyoruz.” diyor Moores.
Moores iyi bir sağlık v yaşlılık sinyallerini azaltmak için aşağıdaki yiyecek ve içecekleri listenize eklemenizi öneriyor:

·   Balık. Amerikan Kalp Vakfının önerilerine kulak asın ve haftada iki defa balık yiyin, özellikle de omega 3 yağ asitleri içeren yağlı türleri tercih edin. Bu, çok sayıda sağlık faydası sunan güçlü bir iltihap karşıtıdır.

·   Meyveler ve sebzeler güçlü antioksidanlardır. Çeşitli renklerde olanlarına yönelin. Günde en az beş defa maksimum fayda için bunlardan yiyin.

·   Bütün tahıllar, kalp kolesterolünü düşürecek çözülür lifler sunarlar. Herhangi bir meyve ve sebzeye eşit seviyede pito besleyici içerirler. Günde üç defa almaya çalışın. 

·   Baklagiller isimsiz kahramanlardır. Çünkü meyve ve sebzelerle aynı besleyicilere daha az kalori ile sahiptirler. Haftada üç ya da dört defa bunları öğünlerinizde tüketin.

·   Yoğurt süt ürünlerinin bütün faydalarına sahiptir, ayrıca yararlı bakterilerin incebağırsaklara eklenmesine yardımcı olan probiyotiklere de yardım eder. Moores günlük öğünlerinizin üçünden birinde aktif bir kültür ile yenmesini öneriyor.

·   Kuruyemişler, kalbiniz ve beyniniz için faydalı olan B vitamini kaynağıdırlar. Kuruyemişlerdeki sağlıklı yağlar ciltteki elastin ve kolajene fayda sağlarlar. Böylece derinin yapısını korumasına ve esnek kalmasına yardım ederler. Kuruyemişlerin kalorileri yüksek olduğundan küçük porsiyonlar halinde alınmaları önerilir.

·   Su, cildin, kasların, dolaşımın ve bütün organların hidrasyonu için önemlidir. Aldığınız farklı sıvılara ve sulu yiyeceklere ek olarak 3-4 bardak saf su için.

Buna ek olarak, Perricone iltihap karşıtı aktivitelerinden dolayı 10 süper yiyeceği öneriyor:

·   Akai meyvesi (sağlık mağazalarında bulunuyor)

·   Alyum sebzeleri: sarımsak, soğan, pırasa, taze soğan, Frenk soğanı ve arpacık

·   Arpa  

·   Yeşil yemekler, yeşil buğday gibi

·   Karabuğday hem tohumu hem taneleri

·   Bezelye ve mercimek

·   Acı biber

·   Kuruyemişler ve tohumları

·   Brüksel Lahanası

·   Yoğurt and kefir

Samantha B. Cassetty, M.S., R.D. ve Delia Hammock, M.S., R.D
Kathleen M. Zelman MPH

Yaşlanma Hakkında Daha İlginç
Yabanmersinin hafızayı yükseltme potansiyeli olduğuna dair bir inanış vardır. Kingston’ da Rhode Island Üniversitesi Eczacılık Bölümünde Doçent Doktor olan Navindra P. Seeram’ ye göre her renkten yemiş antioksidan zenginidir. Bunun anlamı, bunlar serbest radikallerle savaşabilirler. Serbest radikaller, hücrelere büyük zararlar veren ve kronik iltihapla bağlantılı moleküllerdir. Bileğimiz burkulduğunda ya da kaslarımız incindiğinde oluşan iltihaptan farklı olarak yaşlanmaya kakı sağlayan bu türü süreklidir ve kanser, kalp hastalığı, diyabet ve Alzheimer, arterit ve osteoporoz gibi çoğu hastalığın da kökeni olduğu düşünülüyor. Yemişlerin güzellik bonusu: C vitamini depolarıdır. Bu vitamin cilde zarar veren serbest radikallerle savaşarak cildin pürüzsüz görünmesini sağlar.

Görüşünüzü keskin tutmak istiyorsanız, gözlerinizi ıspanaktan ve diğer koyu yeşil yapraklı bitkilerde ayırmayın. Bu yeşillikler lutein ve zeaksatin temel kaynaklarıdır. Bunlar, gözlerinizi ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan bitki pigmentleridir. Yapraklı yeşillikler aynı zamanda K vitamini deposudurlar, bu da kemik kaybını azaltan ve kırılmaları engelleyen bir role sahiptir.

Flaş haber: Kalsiyum yeterince protein alamazsa kemikleri inşa edemez. Günümüz önerileri (65 kiloluk bir kadına günlük 140 gram) çok azdır diyor ABD Omaha’ da Creighton Üniversitesi’nde tıp profesörü olan Robert P. Heaney.
Bir kaşık daha yoğurt yemek için başka bir neden: Her gün çeyrek bardak yoğurt diş eti hastalıklarını %60 oranında, diş kaybı oranını da %50 oranında düşürür (Journal of Periodontology adlı dergide yayımlanan Japonya’da yapılan çalışmanın sonucuna göre). Etkinin yoğurtta bulunup diğer süt ürünlerinde bulunmayan probiyotiklerle bağlantılı olduğu düşünülüyor.

The Omega Diet adlı kitabın yazarı Artemis P. Simopoulos, şunları söylüyor: “Omega-3 yağları, beyinde sağlıklı insanlar arasındaki ruh hali ve tavırlarla ilgilenen bölgede aktif oluyor.” Dış görünüşteki bu iyileşmelerin daha sağlıklı hissetmeye ve daha canlı olmaya neden olduğu ekliyor. Ancak oma 3’leri ceviz ve keten tohumu gibi bitkisel kaynaklardan almak akıllıca olacaktır.

Egzersiz
Yaşlanmaya karşı en temel kaynaktır: Aktif olmak kas dokusunu korur, metabolizmayı tazeler kal ile ciğerlerinizi zinde tutar, birçok faydası daha vardır. Yeni yapılan bir araştırmaya göre koşu uzun ve bağımsız bir yaşam sürmeyi sağlıyor. Stanford Üniversitesi Tıp Okulu araştırmacıları koşan ve koşmayan bir grubu 21 sene boyunca takip etti ve koşanların yaşlılıkla bağlantılı rahatsızlıkları 16 sene ertelediklerini buldular. Ayrıca koşanlar daha uzun yaşadılar. Çalışmadaki 19 yıl boyunca koşanların sadece %15’i, koşmayanlarınsa %34’ü öldü. Aktif olanların kalp hastalığı, beyin kanaması, kanser ve nörolojik sebeplerden ölme ihtimali daha düşüktü. Bu çalışma koşmaya odaklanmış olsa da haftada 5 gün normal aerobik hareketleri sizi sağlıklı tutacaktır, Amerikan Kalp Vakfı ve Amerikan Spor Tıbbı Kolejine göre. Fitness ajandanızda olması gereken başka bir şey de: kaslarınızı korumak ve metabolizmanızı işler tutmak için iki haftada bir güç antrenmanları yapmalısınız.

Makalelerinden ve yorumlarından edinilen bilgiler için teşekkürü bir borç biliriz:

Samantha B. Cassetty, M.S., R.D. ve Delia Hammock, M.S., R.D
Kathleen M. Zelman MPH. Çin tıbbı uzmanı Daniel Reid Dr.
TAMAMLAYICI Tıp Alternatif Sağlık Bakımı için Aileye Kapsamlı Bir Rehber

 

SAĞLIKLI VE MUTLU BIONOME GÜNLER

Leyla İnanır Das Institut