Biz derimizi ne kadar çok korursak, ihtiyaçlarını doğru zamanda karşılarsak derimiz yani cildimiz de bizi korumaya ve sağlıklı görünmeye devam edecek.
Önceliğimiz;
1) Temizlik; her sabah ve akşam cildimizi cilt yapımıza uygun bir temizleyici ile süt ya da jel ile temizlemeliyiz. Gün boyunca tüm çevresel kirlere, makyaj ürünlerine…vb etkenlere maruz kalan cildimizi bu zararlı fazlalıklardan kurtaralım ve nefes alsın. Sabahları ise, gece boyunca biz uyusak da faaliyetine devam eden mucize metabolizmamız deri yüzeyine salgı yollamakta. Bu nedenle gece oluşan cilt yüzeyindeki fazlalıkları da cildimizden arındırmak için sabah yine temizlememiz şart.
2) Tonik ferahlık, canlılık kazandırırken, yağda eriyen kirleri temizler. Özellikle 4,8 tonik bu noktada önem kazanmakta, çünkü cildimizin pH dengesini sağlar. Doğru pH dengesine ulaşan cildimizin savunma mekanizmasından sorumlu flora bakterileri cildimizin sağlıklı kalmasına yardımcı olmaya devam eder. Ayrıca şikâyet ettiğimiz siyah noktaların oluşumu azalır ve gözeneklerimiz daralır.
3) Serum; belirttiğim gibi metabolizmamız mucizevi şekilde çalışıyor aslında, ancak yaşam tarzımız, beslenme şeklimiz gibi nedenlerden dolayı cildimiz kendi doğal kremini üretmekte zorlanıyor. Bu nedenle bizim bu eksiklikleri dışardan takviye etmemiz gerek. Cildin tekrar sağlıklı bariyerini oluşturması için gerekli serum ve daha derine etki edebilmek için özellikle lipozomları kullanmamız gerek.
4) Neden krem? Temizledik, Lipozomlar ile beslemeyi yaptık şimdi ise, cildimiz ve dış etkenler arasında bir koruyucu bariyer oluşturmamız gerekir. İşte asıl kremlerin görevleri bu görevi yerine getirmektir.
5) Göz kremi ayrıca kullanmamız gerek, çünkü göz çevresi vücudun en hassas ve ince deri yapısına sahip. Bu narin bölgeye daha hassas davranmalı ve ona özel krem, jel ve ampuller kullanmalıyız. Evin hassas çocuğu gibi düşünebiliriz.
Bu birkaç adımlık cildin günlük bakımı cildimizin kırışmasını ve esnekliğini kaybetmesini önemli ölçüde azaltacaktır. Genç yaşta olsa bile, cildinizin düzgün göründüğünü düşüncenizde temizleme ve krem özellikle kullanılmalıdır. Sıkça duyduğum bir cümle “Ne kadar geç başlarsam o kadar iyi ya da şimdiden cildimi alıştırmayım “O zaman ben sormak istiyorum:
Kırışıklıklar ne kadar geç giyersen o kadar iyi mi?
Yağmur altında üşümeye ne kadar dayanabilirsin?
Saunada kaç gün kalabilirsin?
Kaç gün susuz yaşayabilirsin?
Aynı şeyler, cildimizin basit ihtiyaçlarını karşılamak gereksiz, önemsiz ya da pahalı geliyor. Fakat gerekli ihtiyaçlar zamanında karşılanmazsa, daha sonraki maliyetler bir çoğumuzun bildiği gibi çok daha pahalı oluyor ve asla orijinali gibi de olmuyor. Tam da Instagram estetik filtrelerini kaldırmışken ve bizler sosyal medyaya bu kadar bağımlı olmuşken biraz daha bu konuda düşünmemiz yerinde olur.
Çok basit aslında, hava durumunu düşünelim hemen. Hava yağmurlu olduğunda üzerimize yağmurluk giyiyor ya da şemsiye açıyoruz. Kış aylarında ise üşümemek için çok daha kalın giyiniyoruz. Bu hisleri direk yaşadığımız için hemen gerekli önlemi alıyoruz. Aksi takdirde ya terler ya da soğuktan donar ve hasta oluruz. Peki bu önlemleri alırken, neden cildimizi unutuyoruz. Cildimiz yani deri vücudumuzu saran en büyük organımızdır. En üstteki derimizin görevi de bizi korumak. Biz bu derimizi sizce yeterince koruyor muyuz?
Biz derimizi ne kadar çok korursak, ihtiyaçlarını doğru zamanda karşılarsak derimiz yani cildimiz de bizi korumaya ve sağlıklı görünmeye devam edecek.
Önceliğimiz;
1) Temizlik; her sabah ve akşam cildimizi cilt yapımıza uygun bir temizleyici ile süt ya da jel ile temizlemeliyiz. Gün boyunca tüm çevresel kirlere, makyaj ürünlerine…vb etkenlere maruz kalan cildimizi bu zararlı fazlalıklardan kurtaralım ve nefes alsın. Sabahları ise, gece boyunca biz uyusak da faaliyetine devam eden mucize metabolizmamız deri yüzeyine salgı yollamakta. Bu nedenle gece oluşan cilt yüzeyindeki fazlalıkları da cildimizden arındırmak için sabah yine temizlememiz şart.
2) Tonik ferahlık, canlılık kazandırırken, yağda eriyen kirleri temizler. Özellikle 4,8 tonik bu noktada önem kazanmakta, çünkü cildimizin pH dengesini sağlar. Doğru pH dengesine ulaşan cildimizin savunma mekanizmasından sorumlu flora bakterileri cildimizin sağlıklı kalmasına yardımcı olmaya devam eder. Ayrıca şikâyet ettiğimiz siyah noktaların oluşumu azalır ve gözeneklerimiz daralır.
3) Serum; belirttiğim gibi metabolizmamız mucizevi şekilde çalışıyor aslında, ancak yaşam tarzımız, beslenme şeklimiz gibi nedenlerden dolayı cildimiz kendi doğal kremini üretmekte zorlanıyor. Bu nedenle bizim bu eksiklikleri dışardan takviye etmemiz gerek. Cildin tekrar sağlıklı bariyerini oluşturması için gerekli serum ve daha derine etki edebilmek için özellikle lipozomları kullanmamız gerek.
4) Neden krem? Temizledik, Lipozomlar ile beslemeyi yaptık şimdi ise, cildimiz ve dış etkenler arasında bir koruyucu bariyer oluşturmamız gerekir. İşte asıl kremlerin görevleri bu görevi yerine getirmektir.
5) Göz kremi ayrıca kullanmamız gerek, çünkü göz çevresi vücudun en hassas ve ince deri yapısına sahip. Bu narin bölgeye daha hassas davranmalı ve ona özel krem, jel ve ampuller kullanmalıyız. Evin hassas çocuğu gibi düşünebiliriz.
Bu birkaç adımlık cildin günlük bakımı cildimizin kırışmasını ve esnekliğini kaybetmesini önemli ölçüde azaltacaktır. Genç yaşta olsa bile, cildinizin düzgün göründüğünü düşüncenizde temizleme ve krem özellikle kullanılmalıdır. Sıkça duyduğum bir cümle “Ne kadar geç başlarsam o kadar iyi ya da şimdiden cildimi alıştırmayım “O zaman ben sormak istiyorum:
Kırışıklıklar ne kadar geç giyersen o kadar iyi mi?
Yağmur altında üşümeye ne kadar dayanabilirsin?
Saunada kaç gün kalabilirsin?
Kaç gün susuz yaşayabilirsin?
Aynı şeyler, cildimizin basit ihtiyaçlarını karşılamak gereksiz, önemsiz ya da pahalı geliyor. Fakat gerekli ihtiyaçlar zamanında karşılanmazsa, daha sonraki maliyetler bir çoğumuzun bildiği gibi çok daha pahalı oluyor ve asla orijinali gibi de olmuyor. Tam da Instagram estetik filtrelerini kaldırmışken ve bizler sosyal medyaya bu kadar bağımlı olmuşken biraz daha bu konuda düşünmemiz yerinde olur.