Çalışma Saatlerimiz: Pts - Cts - 09:00 - 18:00, Pazar Günleri Kapalı
0212 231 00 00
Blog

GÖZLE GÖRÜLEMEYEN TEHLİKE; ASLINDA ÇOK YAKINIZDA!

GÖZLE GÖRÜLEMEYEN TEHLİKE; ASLINDA ÇOK YAKINIZDA!

SERBEST RADİKALLER

Vücudumuzda kanser ve kalp gibi hastalıklar için bir savaş veriyoruz. Kontrol edilmesi gereken düşmanlardan biri de serbest radikaller. Serbest radikaller somatik hücrelere ve bağışıklık sistemine saldıran moleküllerdir. Antioksidanlar da bu serbest radikallerin etkilerini nötralize eden, kanser, kalp hastalıkları ve erken yaşlanmaya neden olabilecek zincir reaksiyonlarını engelleyen moleküllerdir. Serbest radikal oluşumuna sigara, hebisit ve pestisitler, çözücüler, petrokimya ürünleri, ilaçlar, güneş ışınları, X-ışınları, hatta yiyeceklerde bulunana bazı bileşikler neden olur. Hatta ve hatta egzersizler de oksijen kullanımındaki artışla beraber serbest radikal oluşumuna neden olur.

SERBEST RADİKALE BAĞLI HASTALIKLAR

Serbest radikaller vücudun hastalıklara karşı direncini vücudu saran organizmaları yok ederek arttırır. Buna karşın fazla üretildiğinde vücuttaki bazı yerlerde hasara neden olarak hastalıklara yol açar. Serbest radikal reaksiyonlarının neden olduğu hastalıklarda giderek bir artış olmaktadır. Bu serbest radikal hastalıkları üç grupta toplanabilir:
1. genetiğe bağlı (Fanconi\'s anemia, bloom syndrome)
2. çevresel bileşenler (iş hastalıkları, zehirlenmeler, virüs ve bakteriyel enfeksiyonlar)
3. hem genetik hem de çevresel (bronşial astım, diabetes mellitus, kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve diğerleri)
Serbest radikal hastalıklarına birkaç örnek aşağıda verilmiştir:
Yangı: Yangı sırasında serbest radikallerden çıkan oksijen, lökositler salınır. Bu işlem çoğunlukla koruyucu olmasına rağmen kontörsüz olursa zarar verir.
Mikropların Öldürülmesi:
 Vücutta sayısı artan mikroplar, lökositlerin fagolizozomları tarafından öldürülüp sindirilirler. Bu sırada reaktif süper oksitler ve hidroksil radikalleri oksidatif reaksiyonlar sonucu oluşur. Bu işlemler milisaniye\' lik kısa sürelerde olmasına rağmen kontrolsüz gerçekleştiklerinde toksik ve zarar vericidirler.
Oksijen ve Diğer Gazların Toksisiteleri:
Yüksek oksijen ve diğer gazlar maruz kalındığında canlılar için zararlı hatta bazı durumlarda öldürücüdür. Oksijenin hasara neden olan etkileri oksijen oluşturan serbest radikallerin ya da diğer serbest radikal ara ürünlerinin hücre membranı gibi hücresel komponentlerini okside etmesindendir.
Yaşlanma: Denham Harman tarafından ortaya atılan serbest radikal teorisine göre normal yaşlanma, aerobik metabolizma sırasında oluşan serbest radikallerin dokularda birikmesi sonucu oluşan hasarlar nedeniyle olmaktadır. O halde dengeli bir beslenme, serbest radikal reaksiyonlarını minimumda tutmalıdır.
Radyasyon: Canlı hücrelerin temel bileşeni olan su, iyonize radyasyona maruz bırakıldığında (x-ışını ya da gamma ışını gibi) hidroksil radikali oluşacaktır. Bu hidroksil radikalleri DNA ve hücre membranının hasarından sorumludurlar.
Arterosklerozis: Düşük yoğunluklu lipoproteinlerin (LDL) peroksidasyonunun arterosklerozis hastalığına karıştığı bilinmektedir. Bu kan damarlarındaki daralma, arteriyel kan basıncının düşmesine ve hastalığın diğer belirtilerinin oluşmasına neden olur.
DNA\'ya Etkisi: hidojen peroksit oksidantlar arasında en belalısı kabul edilen bir maddedir ve hücrede pek çok bölgeyi hedef alarak bu bölgelere saldırarak hidroksil radikali oluşturur. DNA hidroksil radikallerinin oluşturduğu hasarlara karşı oldukça hassastır: hem DNA zincirinin kırılmasına hem de bazların hidroksilasyonuna neden olabilir. DNA zincirinin kopması bir DNA bağlayıcı protein olan poli (ADP) polimerazı aktif hale geçirir. Bu protein NAD\' yi substrat alarak nükleer proteinlere bağlı ADP-riboz polimerleri oluşturur. Bu koşullarda NAD turnoverı azalır, bu da ATP sentezini mitokondriyal sentezi inaktive ederek etkiler.

Türkiye\'de; DAS INSTITUT,

Sizin sağlıklı bir şekilde cildinizi korumaya yardımcı olacak ve Dr. Baumann Bionome ile tanışmanızı sağlayacak. İçeriğinde cildinizin yapısına birebir uyum sağlayacak maddeler bulunduğundan alerjiyi azaltmaya; ciddi deri rahatsızlıklarına ve kanser tarzı kötü huylu tümörlere ve yaratılıştaki o mükemmeliyeti bozmadan size cildinizle birebir ÖZDEŞ olan ürünleri sunmaktadır.

Dr. Baumann kozmetikleri, sağlıklı bir şekilde cildinizi korumayı ilke edinmiştir.

Güzellik ürünlerimiz,

Kimyasal koruyucu madde içermez,

Kimyasal güneş koruyucu içermez,

Kimyasal boya içermez,

Mineral yağ içermez,

Hayvansal katkı maddesi içermez

Kâğıttan üretilen bir kaplama içermez,

Kokusuzdur, Parfüm içermez,

Oksijen içermez.

Sadece ciltle birebir uyumluluk ve Özdeşlik.

DR. Baumann ürünlerinin tamamında vücudunuza ve cildinize yabancı hiçbir madde kullanılmamıştır.

Serbest radikallere karşı Dr. Baumann\' da tamamlayıcı besin olarak;

DIETARY SUPPEMENT

Vitamin, mineral madde, iz elementleri, bioflavan içerikli, hayvansal katkı maddesi içermez.

Ürünün tanımına gelirsek;

* Kapsül şeklinde etkili tamamlayıcı besin. Kapsül sevmeyenler, kapsülü açarak yemeklere, örneğin yoğurt içine katılabilirler.


·   Vitaminler, mineral maddeler, iz elementler ve biflovan içerir. Bunlar Dr. Baumann ve Dr. Henrich\'in yaptığı araştırmalara göre tamamlayıcı besinde ek olarak organizmaya verilmelidir. Hayvansal maddeler içermez.


·   İçsel cilt bakımı açısından önemlidir.


·   Hücrelere zarar veren serbest radikallere karşı korur. Sağlığı korumaya yardımcı olur. Günümüzdeki bilimsel açıklamalara göre kanser ve kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucudur.

Bileşimi ve ekisi

Vitamin C, E, Beta -Carotin (Provtamin A)


·   Anti oksidant vitaminler C, E VE Beta-Carotin belirgin hücre koruyucu fonksiyonlara sahiptir. Organizmada serbest radikal dediğimiz tehlike oksijen içerikli molekül parçalarına karşı etki ederler. Serbest radikaller, canlı hücrelere saldırarak o hücrenin deyim uygunsa yerle bir olmasına veya sertleşmesine yani kanserleşmesine sebep olurlar.


·   Serbest radikaller; sadece vücudun mekanizmasından oluşmayıp aynı zamanda güneş ışınları ve ozon, radyoaktif ışınlar, egzoz, smog, sigara, ilaç, enfeksiyon, psikolojik baskı gibi dış etkenlerden de oluşur.


·   Dünyanın modernleşmesi, bir sürü serbest radikallerin artmasına yol açıyor ki tüm bunlar bizim organizmamıza baskı yapıyor. Bunlar en güzel, ek olarak alacağımız anti oksidantlar sayesinde bertaraf edilebilir. Bunun yanısıra unutmamalıyız ki, gıdalarımızın vitaminleri, nakil, depolama ve işlenme sebeplerinden gün geçtikçe azalıyor. Buda ancak ek olarak alacağımız vitaminler sayesinde olacaktır ki, ancak taze elde edilen mahsullerdeki vitamin değerini tutabilsin.

 

 SAĞLIKLI VE MUTLU BIONOME GÜNLER

Leyla İnanır Das Institut